Haber Yirmisekiz

Okumak, ömür sermayesinin altınıdır.
Beyin; en büyük hazinedir,sınırsız kumbaradır.
Düşünmesi bile heyecanlandıran ‘okur buluşmaları’ projemi tek kişi ve çok sesli ekibimle devam ettiriyorum. Ben ve kitaplarım…
Bu yazımda okumalarımdan geriye kalan bazı notlarımı paylaşmak istiyorum.

‘Aynı apartmanda oturan ve bir kapıcının kazancının 8-10 misli kazancı olan insanların evleri yokken; bir çok kapıcı vatandaşımızın ev sahibi olmasının tek bir izahı vardır: Hedef.’
‘Asıl güç, amaçlananan hedeflere ulaşabilmektir’
‘Şans, hazırlıklı olarak fırsatlarla karşılaşmaktır.’
‘Yeni bir dil öğrenin, adı POZİTİFÇE olsun.’
‘Kalp, mana sultanının tahtıdır.’
‘Zafer, biraz da hasar ister.’
‘Unutulan yara daha çabuk iyileşir.’
‘Hayat ölümün başlangıcıdır.’
‘İnsan bir arayışın çocuğudur’
‘Davanız varsa çileniz de vardır.’
‘Hayatından bir şey çalınan çocuk, başkasından bir şey çalar.’
‘Geçmiş, alınan dersler; bugün mutluluk, gelecek ise tutkudur.’
‘Başarısızlık diye bir şey yoktur sadece sonuçlar vardır.’
‘Eğitim ve ahlak birbirini kovalar’
‘Sakin bir liman aramak yerine gemilerinizi fırtınaya karşı donatın.’
‘Coğrafya mı karakteri ezer yoksa karakter mi coğrafyayı yener?’

Okula giderken giyinip okul dışında eskimesinler diye giyinmediğim -üstelik bir ikincisi yokken- ayakkabılarıma ithaf ediyorum çağa olan feryadımı. Bolluk içinde yokluk çekmektir, okumamak. Ve okumazsak eririz, yok olur gideriz diye tahmin ediyorum. Umarım bu tahminimde ilk pazar hesaplamalarında ‘dünya için sadece 8 bilgisayar yeter’ diyenler kadar yanılırım.

‘Yeter gözlerin kanlanıyor bırak elindeki kitabı’ diyen anneme olan tek asiliğimdir, okumak.